Çalışma Saatleri: 13:00 - 18:00
  • Gsm:
    +90 (505) 855 34 32

Epİlepsİ

EPİLEPSİ (SARA)

Epilepsi (Sara) Hastalığı beyin hücrelerinin anormal elektriksel aktivitesi sonucu gelişen bir sinir sistemi hastalığıdır. Beyin tümörleri, beyin damar hastalıkları, beyin enfeksiyonları gibi nedenlere bağlı gelişebildiği gibi kalıtımsal nedenlere de bağlı ortaya çıkabilir. Sara hastalığının belirtileri çok çeşitlidir. Bazen kol ve bacaklarda kasılma, şuur kaybı ile gelişebilirken bazen de sadece kısa süreli anormal koku duyumsama, görme ile ilgili şikayetler, kısa süreli şuur kaybı atakları veya vücudun bir tarafında yine kısa süreli istem dışı hareketlerle ortaya çıkabilir.
Sara tüm Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de çok yaygın bir hastalıktır ve her yaştan insanı etkileyebilir. Bazı sara nöbeti tipleri sadece çocuklarda gelişirken bazı nöbetler gençlerde olur. İleri yaşta ise örneğin felçlerden sonra gelişebilir.

Sara hastalığı diyebilmek için hastanın geçirdiği atak sayısı önemlidir.

Hayatında bir kez sara atağı geçiren kişiye hemen sara teşhisi konulması uygun değildir. Çünkü bazen insanlar sara hastası olmadıkları halde çeşitli tetikleyicilerle sara atağı geçirebilirler. Bu tetikleyiciler arasında çeşitli ilaçlar, açlık, elektrolit dengesizlikleri, enerji içecekleri, uykusuzluk sayılabilir.

Sara hastalığının teşhis edilmesinde en önemli unsur hasta ve yakınından alınan bilgidir. Atağın video kaydının da yapılmış olması teşhis sürecini çok kolaylaştırır. Yardımcı laboratuvar testleri arasında beyin dalgalarında ki anormalliğin değerlendirildiği EEG (Elektroensefalografi) önemli bir testtir ve anormal ise teşhise çok yardımcı olur. Ancak EEG’nin normal olması kişinin sara hastası olmadığı anlamına gelmez. Beyinde tümör, damar sorunları gibi sorunların olup olmadığını değerlendirmek için beyin filmi de çekilmelidir.

Manyetik resonans (MR) beyindeki anormal yapısal hasarların gösterilmesinde değerlidir. Sara hastalığı tedavisi olan bir hastalıktır ve uygun dozda ilaçla büyük bir çoğunluğu (%70-75) kontrol altına alınabilir. Ancak hastanın nöbet tipine uygun doğru ilaç seçilmeli ve uygun dozda kullanılmalıdır. İlaç tedavisi sırasında belirli zamanlarda ilaçların yan etkisinin takip edilmesi için kan tetkiklerinin yapılması gerekir.

Sara hastalarının yaklaşık %25-30’da ilaç tedavisine yanıt nispeten azdır ve bu hastaların bir kısmında cerrahi tedavi ile nöbetsizlik sağlanabilir. Çoklu ilaca rağmen nöbetleri devam eden hastalarda, cerrahi tedavi kararı, EEG, hastanın nöbet tipi, görüntüleme yöntemleri gibi pek çok veri değerlendirildikten sonra alınır. Cerrahi bu alanda uzmanlaşmış merkezlerde yapılmalıdır.

Hasta nöbet geçirdiği sürece müdahale edilmemeli, ağzını açmak için ağzına parmak, kaşık veya başka bir cisim konulmamalı, sıvı içirilmeye çalışılmamalıdır. Sıvı içirmeye çalışmak sıvının akciğerlere kaçmasına ve hastanın daha sonra akciğer enfeksiyonuna yakalanmasına yol açabilir. Kol ve bacaklarda şiddetli kasılma varsa, bu kasılmalara engel olmak için kol ve bacaklardan tutulmamalı, bastırılmamalıdır.

Bu tip uygulamalar hastaya zarar verebilir, dişlerde veya kol-bacak kemiklerinde kırıklara neden olabilir. Ayrıca müdahale eden kişi de örneğin parmağını hastanın ağzına soktu ise yaralanabilir. Hasta nöbet geçirirken yapılacak en iyi şey, çevresinde ona zarar verebilecek eşyalar varsa onlar çekilmeli, yere düştü ise konulabiliyorsa başının altına yumuşak bir şey konulmalı, gözlüğü varsa nazikçe çıkarılmalı, kravat-fular varsa gevşetilmeli. Yani sadece hastanın güvenliği sağlanmalı.

Atağı gören kişinin soğukkanlı davranıp gelişen belirtilere dikkat etmesi daha sonra bu bilgileri aktaracağı hekime çok yardımcı olacaktır.

Buzz partner network iPad incubator virality accelerator infrastructure leverage beta sales deployment product management. Seed money interaction design crowdfunding customer entrepreneur hackathon infrastructure angel investor virality mass market lroject return on investment.